TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Blöfün Ö'sü

Yazının Giriş Tarihi: 20.03.2024 13:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.03.2024 13:17

Sayın ÖMER GÜNEL.

Sizi sevmiyorum ama saygı duyuyorum. Nihayetinde 5 yıl önce sevgili Kuşadası halkının oylarıyla seçilmiş Kuşadası Belediye Başkanısınız. Şu seçim sürecinde size ve diğer parti adaylarına çeşitli sosyal medya hesaplarından yapılan ahlaksızca, etik olmayan saldırıları kınıyorum.Her ne olursa olsun 31 mart 2024 akşamına kadar Kuşadası’nın Seçilmiş Belediye Başkanısınız.

Seçilir veya seçilmezsiniz. Ama hiç kimse size ve diğer partilerin belediye başkan adaylarına saygısızlık etme hakkına sahip değildir.

Ne garip ki sizde Bülent Tezcan gibi avukatsınız. Hukuk adamısınız. Belediye Başkanlığından çok öte, asıl işiniz  hukuk adamı olmak.adaletin tecelli etmesi için çalışmak.

Sizinle birebir tanışmamız 4.5 yıl önceye dayanıyor. 2019 yılında başkan oldunuz. Ben o dönem İzmir’de yaşıyordum. Oğlum İstanbul’da üniversitede yüzde 100 burslu okuyordu. Burslu olmasına rağmen her sene başında üniversiteye bir ödeme yapıyordum. Sene sonunda oğlum bölüm 1.olduğu için bu ödeme geri gönderiliyordu. Özel üniversite olmasının dezavantajı buydu. Ama oğlum her sene sonunda bölüm 1.si olduğu için bu durumu  lehimize çeviriyorduk.

Ben her yıl öğretim döneminde bankadan  kredi çeker, bu parayı yatırıp kaydını yenilerdim.Ve sene sonuna kadar krediyi düzenli  öder, bir sonraki yıl için hazırlığımı yapardım. 2019-2020 son senesiydi. Kayıta 4 gün kala bankaya gittim ve bütün hesaplarıma bloke konduğunu  ve bunu da Kuşadası Belediyesinin yaptığını öğrendim. Hayatım boyunca ilk defa banka işlerimde böyle bir durumla karşı karşıyaydım. Hemen Kuşadası’na gittim. Belediyeye koştum. Anlatıyorum derdimi kimse ilgilenmiyor. Neden diyorum cevap yok. Kuşadası’ndaki eski oturduğum eve gittim. Posta kutusunda Belediyeden  gelen tebliğat. Açtım.2014 yılından 2019 yılına kadar evimin çöp, temizlik, emlak vs. vergisini ödemediğim için, hesaplarıma bloke konmuş.yani kırmızı çizgi yemişim.Şok olmuştum.Bu arada bir tebligat falan da yok.

Belediye benden 2006 da banka üzerinden satılan evimin 2014-2019 yılındaki vergilerini istiyor. Komik ki ne komik. Belediyeye koştum. Başkanla görüşmek istediğimi  belirttim. Fen işlerine koştum. Yetkili yok deyip başlarından savdılar. Başkanın odasına yöneldim, sekreteri Başkan Şehir dışında, randevunuz yok diyor. 2 gün bekledim belediye kapılarında. Hiç kimse ilgilenmiyor. Danışmadaki kızlar, oje sürme, rujlarını, saçlarını düzeltme derdinde. Zamanım azalıyordu.  Oğlum arıyor, ’anne kayıt yapabilecek miyiz, üniversiteye  devam edebilecek miyim’ diye soruyordu. Bülent Tezcan’ı aradım. O Ömer Günel üzerinde etkili diye, son çare. ’Bana ne,ben mi bloke koydum, Ömer Günel’e hesap sor’ demesin mi? O gün teyzeme gittim ve gece bir şekilde o zamanki CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun telefonunu buldum ve mesaj attım. Durum  böyle böyle, mağdur olan bir vatandaşım, liyakat dediğiniz belediye başkanınıza ulaşamıyorum, 2 gündür kapısındayım, umarım bu mesajımı görürsünüz diye yazdım. Sabah 09’da bir tel ‘Yeşim Akıncı hanım,ben sayın genel başkanım adına arıyorum.Sayın Kılıçdaroğlu sizinle görüşmek istiyor’ deyince çok sevindim.Sesimi duyan biri vardı. Başta emin olamadım. Başkanım gerçekten siz misiniz diye sordum.Evet benim dedi.Durumumu tüm açıklığıyla anlattım. 2 gündür başkanın kapısında beklediğimi ve bugün oğlumun kayıt için son gün olduğunu söyledim. Dikkatlice dinledi ‘Yeşim Hanım 15 dakika müsaade edin bana,durumu netleştireceğim ‘dedi.15 dakika sonra bilmediğim bir numara aradı açtım.Telefondaki ses ’Yeşim Hanım ben Ömer Günel.Kuşadası Belediye Başkanı.Beni genel başkana şikayet etmişsiniz.’deyince kendisine şu cevabı verdim. ’Sayın Günel,Genel Başkan sayın Kılıçdaroğlu’na ulaşmak size ulaşmaktan daha kolaydı. 2 gündür kapınızdayım ve size ulaşamıyorum’ dedim.

‘Benden para mı istiyorsunuz. Ne yapayım yani’ deyince tepem attı. Kendisine ‘Ben dilenci değilim, kendinize gelin.Çevrenizdekilerin bu tarz taleplerine alışıksınız,beni onlarla karıştırmayın. Belediyeniz bir yanlışlık yaptı bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyorum’ deyince bir durdu. Belediyedeyim, gelin deyince. Ben zaten belediyedeyim, aşağıda bekliyorum, sizin şehir dışında olduğunuz söylendi dedim. Çıktım.beni bir mavi gözlü yardımcısı karşıladı. İsmini bilmiyorum. Eski emekli emniyet mensubuymuş, beni aldı götürdü Fen işlerine,  orada adının Seyhan Suvari olduğunu öğrendiğim başkan yardımcısı karşıladı, evrakları gösterdim, evimin 2006 yılında bankadan satıldığını ve banka avukatının o zamanlar Av.Ömer Günel olduğunu söyledim. Satılmış bir evin  benden sonraki yıllardaki vergisi nasıl olur. 2006 satılıncaya kadar ki vergi,emlak vs belgelerini sundum.Seyhan bey belgeleri aldı, bir yerlere gitti.Geldiğindeki konuşma aynen şuydu.’Yeşim Hanım, bir yanlışlık olmuş, hata yapmışız, özür dileriz. Şimdi 13 tane bankaya yazı gönderiyoruz blokeniz kaldırılacak.’

‘Ne demek bu, basit bir yanlışlık, hata yapmışız, özür dileriz diyerek bu işten bu şekilde sıyrılmak Kuşadası belediyesine yakışıyor mu? Blokeyi kaldırmanız adımın 5 yıl kırmızı çizgi yemiş mevduat sahibi olarak bankalar nezdinde  görülmesini düzeltmeyecek ve en önemlisi oğlumun bugün kayıt günü ve ben bu hatanızdan dolayı oğlumu kayıt ettiremeyeceğim’ diye söyledim.

İki dakika sonra 2 telefonum çaldı. Sayın Kılıçdaroğlu’ydu  arayan. Ne yaptınız görüşüp, düzelttiniz mi durumu diye sorunca,Ömer beyin bana söylediklerini, beni para isteyen çevresindekiler gibi gördüğünü onurumun kırıldığını ve sonrasındaki hatalarını, yanlış yaptıklarını ve sadece özür dilediklerini anlattım. Çok sinirlendi.Ömer bey adına özür diledi ve biraz sonra tekrar arayacağını söyleyerek teli kapattı.

Öylece kalakalmıştım.Seyhan bey kahve ,çay vs söylemek istiyor.Ben sadece sandalyede bekliyorum. Bir adam geldi. Ömer Günel’in kalem müdürü olduğunu, bu hatanın düzeltilmesi için başkanın talimat verdiğini oğlumun üniversite ismi ile  kimlik bilgilerini istedi,verdim. 20 dak sonra geldi.’Yeşim Hanım oğlunuzun kayıt parası yatmış.Biz okulu aradık.Bizimle dalgamı geçiyorsunuz’ deyince fırladım. Ben ödeme yapmadım.kim yaptı bilmiyorum.Oğlum şu an okulda benden kayıt parasını bekliyor diye cevap verdim. Hemen oğlumu aradım, durumu anlattım. Bana üniversite öğrenci işlerinin telefonunu  verdi. Aradım. Oğlumun 5.000 TL kayıt ücretini ben yatırmadım.kim yatırdı diye sorunca söylemek istemedi öğrenci işleri. Zorladım.CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yatırdı ve oğlunuzla bizzat ilgilendiğini,herhangi bir durumda kendisini aramamızı rica etti’ deyince gözyaşlarımı tutamadım. Özel kalem müdürü, Seyhan Suvari bey herkes şoktaydı.Telefonu hoperlöre almıştım.Hemen genel başkanı aradım, buna gerek yoktu başkanım, beni mahcup ettiniz dediğimde.’Benim belediye başkanım bir hata yapmış ve vatandaşını mağdur etmiş, bir gencimizin eğitim hayatını riske atacak bir duruma sebep olmuş. Bu bizimde hatamız,,ayıbımızdır. Sizden ricam rahat olun,oğlunuzda güzel güzel okusun.Saygılarımı sunarım.diye konuşurken kalem  müdürü ve Seyhan Suvari de bu konuşmayı duyuyorlardı.Döndüm ikisine de Bu 5.000TL’ nin belediye tarafından başka bir üniversite öğrencisi için burs olarak verilmesini ve Sayın Günel’in tenezzül edip karşıma bile çıkmamasına en güzel cevabı Genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu’nun  verdiğini söylemelerini istedim.Söylememişlerdir eminim. Olaydan 3 ay sonra o parayı bir şekilde temin ettim ve GeneL Başkanı arayıp göndermek istediğimi söyledim.Sayın Genel Başkanın cevabı çok onore  edici ve manidardı.Oğlumuzun ismi Barış Berkin Uyan. Güzel bir genç. Beni aradı. Siz vermişsiniz numaramı.Teşekkür etti ve bana çok güzel bir şey söyledi. Kemal dede ben Barış için hep savaşacağım , Berkin’ler ölmesin diye hep çalışıcağım. Ülkemin uyanması için okuyacağım ve çabalamaktan asla vaz geçmeyeceğim dedi.

Ben onun Kemal dedesiyim.O artık benim torunum.Böyle güzel evlat yetiştirdiğiniz için sizi tebrik ederim. Dedeler torunlar arasında maddiyat olmaz. O bölüm 1.si olarak okulunu bitirdiğinde diplomasıyla en güzel hediyeyi bana vermiş olacak.

Bu konuşmayı hiç unutmadım.Yaşadığım bu sürecide.Ve en sonunda Ömer Günel’in bana ’Sizi hiç unutmatacağım’ demesinide.Unutmasında.kara kaplı defterine çizik atsın.Ben kendimin kim olduğunu biliyorum.

Kuşadası için,memleketim için Önemli değil DEĞERLİ olmak daha güzel.

Sadece Ömer Günel için üzülebilirim.Yaşadıklarını,odasındaki konuşmaları,Bülent Tezcan ve Özlem Çerçioğlu’nun şamar oğlanı olmanın ne demek olduğunu kendisi gayet iyi biliyor.Özlem ablasını artık sevmiyor.Aydın’daki Mustafa abisi onu kurtaracak tek kişi.

Tek yönde inat etme yerine Doğru istikametlerde olmasını diliyorum. Yanlış istikametler yanlış Yollara götürür.

İyi insan olmak zor değil Ömer Günel. Güzel bir iz  bırakmak ardında.Keşke gittiğinizde güzel isimle anılacak olsaydınız

Saygılarıma.

Yeşim Akıncı

20 mart 2024

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yorumcu
Barbaros ersevin - bir yıl önce

Ağlaya ağlaya tek tek okudum abla bende bir chp liyim bende vermicem oy tek yön bizi mağdur etti otopark kapattı mağdur etti ben bir Cafe de çalişan bir elemanım çok üzüldüm sizin adınıza

Yorumcu
Semiha Gökdemir - bir yıl önce

Mücadelen için seni kutluyorumSeni bu zor duruma düşürenler kınıyorumSevgiler

Yorumcu
Ertuğrul Teberci - bir yıl önce

Yeşim Hanım paylaşımda anlatım diliniz çok güzel Olay ise siyasetçinin erdemliliği Kilıçtaroğlu erdemsizliğiÖmer Günel üzerine yaşanmış bir öykü Gözyaşlarımı tutamadım Tesekkürler

Kadın

27.02.2024 13:35

Günlerdir seçim söylemlerini, afişleri ve bir çok sosyal medya haberlerini film izler gibi izlemekteyiz. Belediye başkan adaylarıyla bir çok röportaj ve canlı yayınlar yapılıyor. Ben Adalıyım ve bir çok Adalı gibi şehrimin bu seçimlerden yarasız, zararsız, Aydın Büyük şehir Belediye Başkanının şamar

KENDİME VERDİĞİM SÖZ.

07.03.2024 17:07

Dün bahçemden papatya, lale, kır çiçekleri topladım. Ne güzel binbir renkle bezenmişler,insanlarda öyle degilmi? Rengarenk. Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, Muhaciri, Türkü,... Ve hepsi ayrı bir karakterde, ayrı düşüncede. Ama hepsi Özgür. Biz çerkezlerde bir söz vardır, "Asalet kanda değil, tavır

KENT KONSEYİ BELEDİYENİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR

16.03.2024 21:09

Kent konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 26313 sayılı Kent Konseyi Yönetmeliğine dayanarak Türkiye'de kurulmuş sivil platformlardır. Kuruluş amaçları:Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir ve kalkınma, çevreye

Blöf - Bülent Tezcan

19.03.2024 15:55

Blöfü, “karşısındakini yanıltmak, yıldırmak, başka türlü davrandırmak için  söylenen gerçekdışı söz, ya aldatıcı tavır ya da korkutmak, bir şeyden caydırmak için gerçek olmayan söz söylemek, aldatıcı tavır takınmak, zayıfken, güçsüzken güçlüymüş gibi görünerek gerçek durumunu gizlemek” diye açı

Blöfün Ö'sü

20.03.2024 13:17

Sayın ÖMER GÜNEL. Sizi sevmiyorum ama saygı duyuyorum. Nihayetinde 5 yıl önce sevgili Kuşadası halkının oylarıyla seçilmiş Kuşadası Belediye Başkanısınız. Şu seçim sürecinde size ve diğer parti adaylarına çeşitli sosyal medya hesaplarından yapılan ahlaksızca, etik olmayan saldırıları kınıyorum.Her

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
google.com, pub-4400075568548996, DIRECT, f08c47fec0942fa0
logo
ADANIN SESİ En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.