Bu tabloyu yumuşatmak için de kendisi miting yapmıyor, sanatçıların konserlerinden medet umuyor. Onların toplandığı kalabalıklara kendini anlatmaya çalışıyor.

Kuşadası seçmeni, ittifakı oluşturan partilerin tabanları Ömer Günel’e güvenmiyor, inanmıyor, desteklemiyor. Aksi olsaydı, konserlere gerek kalmaz, mitingleri en az 4-5 bin kişi ile yapardı.

Biraz hafıza tazeleyelim.

2014 Yerel seçimlerinde 57 Bin 909 seçmen oy kullanmış, CHP adayı Özer Kayalı 33 bin 918 oy almıştı. 2018 Milletvekili seçimlerinde geçerli 73 bin 659 oyun yüzde 61’ini oluşturan 35 bin 674 oy CHP’ye gitmişti. Bu günkü ittifakı oluşturan partilerin aynı yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oy ise 45 bin 311’di.

Bu tabloya göre, ezici bir çoğunlukta oy oranına sahip partilerin durumu ortada.

Kuşadası seçmeni bilinçli, sorgulayıcı, iyi analiz yapan bir seçmen.

Ömer Günel ve ekibine uzak duruyor, bir arada görünmemeye çalışıyor. Aynı kareye girmek istemiyor. Bu nedenle sevdiği sanatçının konserine bile gitmiyor.

Eğer Ömer Günel seçimleri kazanırsa, kendi başarısı, harcadığı milyonlar, arkasındaki güçler, Tevfik Bağcı-Özlem Çerçioğlu-Bülent Tezcan veya diğer ilişkileriyle değil, “Başka bir partiye oy vermem” diyenler sayesinde kazanacak.

Ona oy verenler ise, 5 yıl boyunca vicdan azabı yaşayacak, bu kentin kaynakları talan edilirken çocuklarının yüzüne bile bakamayacak. Bana sorarsanız kimse (eğer aynı çarkın içinde değilse) bilinçli olarak o vebali  almaz.

Bilinçli seçmen,yaşadığı kente karşı işlenen hiç bir suça ortak olmaz. Ömer Günel’de kazanmaz.

En azından ben öyle düşünüyorum.