Öncelikle ‘benlik’ kavramını açıklamak gerekirse benlik; kişinin kendisine ilişkin inançları, fikirleri ve tutumlarıdır. Kendinizi çizdiğiniz bir resim düşünün ve o resimde kendinizi nasıl görüyorsunuz hangi renklerle, ifadelerle ve bedenle resimlersiniz.
Benlik kavramı gelişim açısından oldukça önemlidir çünkü kendimize dair düşüncelerimizin olumlu veya olumsuz olması, var oluş ve gelecekteki kurulan ilişkilerde ve yaşamda etkileri seyreder. Benlik kavramı, yaşamın ilk üç yılında büyük ölçüde oluşmaya başlar ve diğer yıllarda sosyal, psikolojik ve biyolojik etkenlerle etkileşim halinde değişim ve gelişim gösterir.
Yaşamın ilk üç yılı; duyusal öğrenmelerle, alıcı ve ifade edici dil becerileriyle, keşifler ve öğrenmelerle, ebeveyn veya bakım veren kişilerin ilişkideki aktarımlarıyla şekillenir. Birey hakkında atfedilen, söylenen her bir cümle, gösterilen her bir davranış kendilik sürecinde ‘ben nasıl biriyim’ sorusunun cevabını oluşturmaya başlar. Değerlilik, güvenli yuva, benlik algıları oluşmaya başlar. Benlik kavramı yaşam boyu etkileşimlerle devam eder. Çevresel etkileşimlerle ve okul süreciyle kendisine ait yorumlar, sözlü ve davranışsal her bir aktarım sürecin bir parçasıdır.
Çocuk, ‘Ben kimim? Ben değerli miyim? Sorularının cevaplarını, kendisine ait düşünceleri oluşturur, çocuk boş levhasını alınan bilgilerle doldurulmaya başlar. Böylece kendine ait benlik algısı oluşur. Ve yaşamın diğer sürecinde ilk algıların izleri görülür.. Çocuklar benlik algılarıyla ailede, sosyal çevrelerde var olmaya başlarlar.
Benlik saygısı ise bireyin kendisini değerli bulması ve kendisini sevmesidir. Benlik algısı ve benlik saygısının olumlu yerleşmesi için çocukların maruz kaldıkları çevre ve onlara iletilen her bir yorum, düşünce önem arz eder. Çocuklar başarılarıyla değil çabalarıyla değer ve takdir görmelidirler. Çocuklar, yapamadıklarıyla değil, yapabildikleriyle dile gelmelidir. Her yönüyle koşulsuz kabul gördükleri ve değerli oldukları hissettirilmelidir. Fiziksel özellikler şaka konusu olmamalı, aynaya baktığında kendisi için olumlu bir duyguya sahip olması sağlanmalıdır. Çok zekisin, çok akıllısın değil, gösterdikleri çaba vurgulanmalıdır.
Benlik algısının olumsuz olması ve benlik saygısının düşük olması; çocukların mutsuz olmasına, sorunlarla başa çıkmakta zorlanmalarına, ilişkisel ve davranışsal sorunlar yaşamalarına, başkalarının düşüncelerinden çabuk etkilenmeye, içe dönüklüğe, istenmeme ve sevilmeme düşüncelerinin olmasına, kendisini var etmekte zorlanma gibi birçok duruma neden olabilmektedir. Bu nedenle ÇOCUKLARA DEĞERLİ OLDUKLARINI, SEVİLDİKLERİNİ VE KOŞULSUZ KABUL ETTİĞİNİZİ söz ve davranışlarınızla tutarlı bir şekilde hissettirmeniz önemlidir.
Daha fazla bilgi için: Tel. 0545 457 55 66
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ezgi Çiçek
ÇOCUKLARDA "BENLİK" GELİŞİMİ
Öncelikle ‘benlik’ kavramını açıklamak gerekirse benlik; kişinin kendisine ilişkin inançları, fikirleri ve tutumlarıdır. Kendinizi çizdiğiniz bir resim düşünün ve o resimde kendinizi nasıl görüyorsunuz hangi renklerle, ifadelerle ve bedenle resimlersiniz.
Benlik kavramı gelişim açısından oldukça önemlidir çünkü kendimize dair düşüncelerimizin olumlu veya olumsuz olması, var oluş ve gelecekteki kurulan ilişkilerde ve yaşamda etkileri seyreder. Benlik kavramı, yaşamın ilk üç yılında büyük ölçüde oluşmaya başlar ve diğer yıllarda sosyal, psikolojik ve biyolojik etkenlerle etkileşim halinde değişim ve gelişim gösterir.
Yaşamın ilk üç yılı; duyusal öğrenmelerle, alıcı ve ifade edici dil becerileriyle, keşifler ve öğrenmelerle, ebeveyn veya bakım veren kişilerin ilişkideki aktarımlarıyla şekillenir. Birey hakkında atfedilen, söylenen her bir cümle, gösterilen her bir davranış kendilik sürecinde ‘ben nasıl biriyim’ sorusunun cevabını oluşturmaya başlar. Değerlilik, güvenli yuva, benlik algıları oluşmaya başlar. Benlik kavramı yaşam boyu etkileşimlerle devam eder. Çevresel etkileşimlerle ve okul süreciyle kendisine ait yorumlar, sözlü ve davranışsal her bir aktarım sürecin bir parçasıdır.
Çocuk, ‘Ben kimim? Ben değerli miyim? Sorularının cevaplarını, kendisine ait düşünceleri oluşturur, çocuk boş levhasını alınan bilgilerle doldurulmaya başlar. Böylece kendine ait benlik algısı oluşur. Ve yaşamın diğer sürecinde ilk algıların izleri görülür.. Çocuklar benlik algılarıyla ailede, sosyal çevrelerde var olmaya başlarlar.
Benlik saygısı ise bireyin kendisini değerli bulması ve kendisini sevmesidir. Benlik algısı ve benlik saygısının olumlu yerleşmesi için çocukların maruz kaldıkları çevre ve onlara iletilen her bir yorum, düşünce önem arz eder. Çocuklar başarılarıyla değil çabalarıyla değer ve takdir görmelidirler. Çocuklar, yapamadıklarıyla değil, yapabildikleriyle dile gelmelidir. Her yönüyle koşulsuz kabul gördükleri ve değerli oldukları hissettirilmelidir. Fiziksel özellikler şaka konusu olmamalı, aynaya baktığında kendisi için olumlu bir duyguya sahip olması sağlanmalıdır. Çok zekisin, çok akıllısın değil, gösterdikleri çaba vurgulanmalıdır.
Benlik algısının olumsuz olması ve benlik saygısının düşük olması; çocukların mutsuz olmasına, sorunlarla başa çıkmakta zorlanmalarına, ilişkisel ve davranışsal sorunlar yaşamalarına, başkalarının düşüncelerinden çabuk etkilenmeye, içe dönüklüğe, istenmeme ve sevilmeme düşüncelerinin olmasına, kendisini var etmekte zorlanma gibi birçok duruma neden olabilmektedir. Bu nedenle ÇOCUKLARA DEĞERLİ OLDUKLARINI, SEVİLDİKLERİNİ VE KOŞULSUZ KABUL ETTİĞİNİZİ söz ve davranışlarınızla tutarlı bir şekilde hissettirmeniz önemlidir.
Daha fazla bilgi için: Tel. 0545 457 55 66