TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, internet üzerinden yayın yapan TÜRSAB TV’de acentaların sıkıntılarını dile getirirken, tüm sıkıntıların Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’dan kaynaklandığını söyledi. Ersoy bakan olmadan daha rahat olduklarını söyleyen Bağlıkaya, “Bizim açımızdan bakıldığında son derece başarısız bir bakan. Bizim için hiçbir şey yapmadı. Cumhurbaşkanının verdiği fırsatı acentalar açısından felakete çevirdi. O bakan değilken daha rahattık” dedi. İzleyicilerden gelen Seyahat Acenteleri Yasası’nın çıkmaması, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) çalışmaları, belge devri, festivallerin iptal edilmesi ile ilgili sorulara yanıt verdi. Valiliklerin festivalleri iptal etmesiyle ilgili soruya yanıt veren Bağlıkaya, “Valilikler festivalleri yasaklarken, Kültür ve Turizm Bakanı’nın bir şeyler söylemesi gerekir. Benim değil. Devletin böyle bir tavrı var, buna itiraz etmesi gereken bakandır” dedi.
“SEYAHAT ACENTALARI YASASI BAKANIN İŞİNE GELMİYOR”
Seyahat Acentaları ile ilgili bir çok düzenlemeyi içeren yasanın, sektör ve bakanlık temsilcilerinin 20 aylık çabası sonucu bir günde yasallaşacak halde tüm yönleriyle hazırlandığını belirten Firuz Bağlıkaya, “Bakanın söylemlerine bakılırsa bu yasa çıkmaz” dedi. Bağlıkaya yasa ile ilgili eleştirilerini şu ifadelerle dile getirdi, “Yasada acentalarla ilgili çok önemli düzenlemeler var. Bakan beyin söylemlerine baktığımızda bu yasa çıkmaz. Çünkü TÜRSAB yasası olarak gösteriyor. Biz Bakanlıkla 20 ay çalıştık, Bakanın, yardımcılarının katıldığı onlarca toplantı yapıldı. En son, bakanlık yasanın son halini bize gönderdi, biz kabul ettik. Bakan istediğinde bir gece komisyona gönderilip, ertesi gün çıkarılabilecek şekilde, diğer bakanlıklarla ilişkilerine kadar her yöneyle hazırlandı. Ama bu yasanın çıkması bakan beyin işine gelmeyecektir, onu anlıyorum. Çünkü bu yasayla tüm seyahat acentaları kendi firması ile eşit olacak. Bunu bir türlü kabullenemiyor. Nasıl İngiltere’de, Almanya’da öyleyse burada neden olmasın. Bu işi sadece bir sermaye işi olarak görüyor. Bir uzmanlık ihtisas işi olarak görmüyor. Sermayem fazla benim farklı olmam lazım diyor. Bunun için de yasal düzenlemeyi bekletiyor, işin özü budur. Acentaları küçük görüyor, sermayeyi, otel yatırımı yapanları daha üstün görüyor. Neredeyse oteller turisti getiriyor diyecek.”
“BAKAN REKABET OLUŞTURMASINDAN ENDİŞELİ”
Geçen aylarda çıkan Torba Yasanın içinde belge devri ile ilgili bir madde konulduğunu hatırlatan Bağlıkaya, “Torba yasayla acenta belgelerinin devrini getirdiler. TÜRSAB’ın gelirlerini kısıtlayıcı, fırsatı gole çevirmeye çalışan bir girişim. Markası devredilmeyen belgenin devri mi olur. Marka yoksa belge devrinin ne anlamı var? Ama ben Bakan beyi burada da anlıyorum. Maddi sıkıntı içinde olan çok sayıda şirket var. Acaba bunları güçlü bir sermayedar alırda piyasada rekabet oluşturur mu, bundan endişe ediyor. Anlıyoruz neden yapmadığını.
“TGA’NIN PARALARI NEREYE HARCADIĞINI SORAMIYORUZ”
Pandemi döneminde bütün bakanlıkların kendi sektörlerini korumaya çalıştığını, süreci en az hasarla atlatmaları için çabaladığını söyleyen Bağlıkaya, “Bizim bakanımız doğrudan cirodan alınan iki vergi koydu. Sektör daha zengin turist gelecek diye buna katlandı. TGA kuruldu, ancak yönetiminin hiçbir söz hakkı yok, kararları sadece bakan veriyor. Oysa bu bir tanıtım ve tanıtım da acentaların, tur operatörlerinin işi. Ama bunlar dış kapının mandalı muamelesi yapılıyor. Tur operatörü uçak koymazsa istediğiniz kadar uğraşın turisti nasıl getireceksiniz? TGA kurulmazsa turist gelmezdi denilerek tur operatörlerine, acentelere saygısızlık yapılıyor. Şu anda tüm dünyada bir turizm çılgınlığı yaşanıyor, sadece Türkiye’de turist artmıyor ki.”
“PARA NEREYE HARCANIYOR SORAMIYORSUNUZ”
“TGA’nın ne yaptığını kimse bilmiyor. Apartmana aidat veriyorsunuz, nereye harcandığını öğrenmek istiyorsunuz, TGA’ya para veriyorsunuz nereye harcandığını soramıyorsunuz. Bütçen ne, hangi ajanslarla çalışıyorsunuz bilmiyoruz. Ama bir hayali TGA var her şeyi yapıyor, yaptığı hiçbir şeyi paylaşmıyor. Herkesten para alıp istediğiniz gibi harcayamazsınız. Fuarlarda bizden aldıkları paralarla stant kiralıyorlar, sonra dönüp bunu bize satıyorlar. Böyle bir ticaret, böyle şey olabilir mi” şeklinde konuştu.