Kalabalık ve havasız ortamlar hastalığa davetiye çıkarıyor
Çocukların bağışıklığın henüz tamamlanmadığı dönemde yılda 5-6 kez enfeksiyon geçirmesi normal olarak kabul edilmektedir. Özellikle okula yeni başlayan çocukların alışık olmadıkları kalabalık bir ortama girmeleri ve daha önce karşılaşmadıkları enfeksiyon etkenleri ile karşılaşmaları, bu enfeksiyonların en az 2 katı kadar tekrarlanması ile sonuçlanır. Ancak bu, bağışıklık sisteminin doğal işleyişi sonucu oluşan normal bir durumdur ve çocuğun bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta; geçirilen enfeksiyonların büyük çoğunluğunun bulaşıcı olduğu ve iyi bir ev bakımı ile kendiliğinden geçeceğidir. Hastalık belirtileri devam ettiği takdirde mutlaka uzman yardımı alınmalıdır.
Okul döneminde çocukları hastalıklardan korumak için önlem alın
1-Çocuklar mutlaka genel bir muayeneden geçmelidir. Çocuğun sürekli tekrarlayan hastalıkları varsa bunların tedavi ve takibinde doktor ile yakın temasta olunmalıdır. Çocuğun aşı programında eksik varsa tamamlanmalıdır.
2-Beslenme şekli hastalıklara karşı vücut direncinin oluşmasında en önemli yeri tutar. Bu nedenle çocuğun dengeli ve kaliteli beslenmesi sağlanmalıdır. Çocuklar abur cubur gıdalardan uzak tutulmalıdır. Taze ve kuru meyveler, kuruyemişler, süt ürünleri ise günlük beslenmede eksik edilmemelidir. Vitamin takviyesi yerine her türlü vitamin mineral desteği doğal yollarla karşılanmalıdır.
3-Düzenli probiyotik kullanımı bağışıklık sistemine iyi geldiğini gelmektedir. Probiyotikler en çok yoğurt-kefir gibi yiyeceklerde bulunur. Bunun yanı sıra ekmek mayasından elde edilen beta glukanın çok iyi bir bağışıklık sistemini kuvvetlendirici özelliğe sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Doktorun uygun görmesi ve önerisi doğrultusunda bu gibi destekler de kullanılabilir.
4-Hastalıklardan korunmanın ana prensibi hijyen kurallarına uymaktır. Bu amaçla çocuğa yemekten önce ve sonra, tuvaletten çıkarken ellerini en az 20 saniye boyunca su ve sabun ile yıkaması öğretilmelidir. Bu kurala okul personelinin uyup uymadığı da denetlenmelidir. Enfeksiyonlar en çok çocukların ellerini ve kirli materyalleri ağzına sokmasıyla yayılır. Okulda bu tür malzemenin nasıl ve ne sıklıkta dezenfekte edildiği, sınıfların düzenli havalandırılıp havalandırılmadığı da kontrol edilmelidir.
5-Çocuğun kıyafetleri mevsim normallerine göre seçilmelidir. Çok ince veya çok kalın kıyafetler yerine ince katlardan oluşan bir giyim tarzı tercih edilebilir. Sınıfta ve diğer yaşam alanlarında ortam ısısı, konfor ısısı olarak kabul edilen 22-24 dereceler arasında olmalıdır.
6-Okula giden çocuklara grip aşısı yaptırmak çocuğun doktorunun karar vereceği bir durumdur. Eğer alerjik bronşit, geniz eti gibi altta yatan kronik bir rahatsızlık varsa doktor aşı yapılmasını uygun bulabilir. Yoksa okula giden her çocuğa rutin olarak grip aşısı önerilmemektedir.
7-Sınıflardaki öğrenci sayısı artıkça hastalık riski de artar. Bu nedenle veliler, sınıflarda kaç öğrenci olduğunu kontrol etmelidirler.
8-Bütün bu önlemlerin içinde en önemlisi hasta çocukların okula gönderilmemesidir. Bu konuda tüm veliler ve okul yönetimi hassasiyet göstermelidir.
Doktora danışmadan ilaç kullanmak çocuğunuzu hasta eder
Alınan önlemlere rağmen çocuğun sık sık ateşlenebileceği, sürekli burnunun akabileceği, öksürüğünün hiç kesilemeyebileceği unutulmamalıdır. Evde istirahat ettirilen, bol sıvı alan çocuklar daha çabuk iyileşir. Çocuklar hasta olduğunda hemen ilaca başlamadan önce sabırla 24-48 saat beklenebilir. Özellikle antibiyotik kullanımına mutlaka doktorlar karar vermelidir.