“Kuşadası limanı meselesi siyaset üstü bir sorundur.” Bu büyük(!) saptamayı yapan büyük gazeteci (!) her devrin adamı Ekspres gazetesinin sahibi Bülent Özipek. Ve bu saptamayı yaparken isim vermeden olsa bile adaninsesi.com sitesini hedef alıyor. Sitenin adını anmaya cesaret edemeyince “Kuşadası kaynaklı bir internet sitesi” diyor.
Önce Büyük Üstat, her devrin adamı, kalemşör, rüzgar gülü.. Tamamen Kuşadası’nın geleceğini düşünmesi ve ahlaki değerlere saygısından (!) Engin Berberoğlu, Fuat Akdoğan, Ahmet Zorlu, Özer Kayalı yine Engin Berberdoğlu ve son olarak Esat Altungün’ü destekleyen Bülent Özipek sitemize dil uzatma cüretini gösterdiği için yanıt hakkımızı kullanalım.
Bak Özipek;
Kimi desteklersen destekle. Kimin kalemşörlüğünü, kimin tetikçiliğini yapacaksan yap. Umurumuzda bile değil. Zira Kuşadası’nda hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi makamda olursa olsun insanlar Bülent Özipek’i, yayın politikasını, ne için mücadele verdiğini biliyor. Her ne kadar bu bizim mesleğimiz açısından iç acıtıcı olsa da bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Senin ve senin gibilerin bu duruşu ve çizgisini kabul eden siyasilere bizim tepkimiz. Dün ölümüne savunduğu siyasetçiyi, ertesi gün bir lira fazla verene tercih eden birine pirim verdikleri içindir tepkimiz. Kenti yönetmeye aday olanların bugün başkasını satanın yarın kendisini satacağını düşünemeyecek kadar ufkunun dar olmasınadır tepkimiz.
Ama sana tavsiyemiz başta biz olmak üzere meslektaşlarına dil uzatmaman. Kuşadası’nda basın meslek ilkeleri ve basın ahlakının ayaklar altına alınmasına öncülük eden biri olsan da en son saldırman gereken meslektaşların olmalı. Gazetenin her sayısında bir basın mensubunu hedef seçmen o dönemdeki efendilerinden sana bir aferin getir, ama basın meslek ahlakından çok şey götürür. Onun için kimi savunacaksan savun. Kime siper olacaksan ol. Kimin tetkikçisi olacaksan ol. Ama sakın ha sakın hiçbir basın mensubuna saldırmaya kalkma. Unutma; Kuşadası’nda yeni başlayanlar dahil hiçbir basın mensubunun sicili seninki kadar bozuk değil.
Haaa.. Bu arada.. Böyle durumlarda yaptığını yap bizi de mahkemelere vermekle tehdit et. Biz razıyız. Davanın hakimine her siyasetçiyle ilgili önce yağcılık yapan, sonrasında hakaret eden gazetenin birer nüshasını sunalım ki bu yazdıklarımız tarihe geçsin…
Kuşadası limanına gelince.. Bozuk saat bile günde bir kez doğruyu gösterir misali doğru bir cümle kullanmışsın. Liman sorunu Esat Altungün’e bırakılmayacak kadar siyaset üstü bir meseledir. Yıllarca süren liman mücadelesinde bir iki kez uzaktan izleme dışında tecrübesi olmayan, mücadelenin niçin verildiğini bile bilmeyecek kadar konuya uzak bir siyasetçiye öncülüğü bırakanlarda (ben dahil) suç.
Önce limanı yıkacağım diye bir dozer bir traktör ile kapıya dayanacaksın. Sonra kırmızı çizgilerimiz var diyecek, arkasından Bayındırlık bakanlığında kırmızı olan rengini mora döndürüp limanın bir bölümünün doldurulmasını önereceksin. Yetmeyecek çözümsüzlükte “Bayındırlık bakanlığı karar versin” diye tutanak imzalayacaksın. “Mahkeme kararını verdiğinde hemen yıkacağız” dedikten sonra mahkemenin “Yıkın!” kararını alınca da “Esnaf ve vatandaş rahatsız olmasın”, “Uzlaşma arıyoruz” diyeceksin.
İşte siyaset budur Özipek! Aynı senin yaptığın gibi günün koşulları ve rüzgarın seyrine göre tavır değiştirmektir. Onun için siyaset üstü olan bu konunun ne yaptığını bilmeyen acemi bir siyasetçiye bırakılmaması gerekir. Katılıyoruz. Tez elden Esat Altungün bu meseleden dışlanmalı, sorunun çözümü bu kente sahip çıkanlara bırakılmalı.
Zira; “Kuşadası limanı meselesi siyaset üstü bir sorundur.”