Kuşadası’nın Güzelçamlı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Kocagöl sulak alan lagününde kepçeler ve iş makineleriyle tahribat Sivil Toplum Kuruluşları’nı ayaklandırdı. STK’ların ortak açıklamasında gölün doğal yapısının değiştirildiği, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne aykırı davranılarak ekosisteme zarar verildiği belirtilerek çalışmaların durdurulması istendi.
Kuşadası’ndaki Kocagöl sulak alan lagününde iş makineleriyle yapılan çalışmalar tepki topladı. Bir süre önce resmi kurum yöneticileri, 50 STK temsilcisi, üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı bir toplantı ile Tabiat Parkı olması önerilen Kuşadası’nın tek sulak alanı Kocagöl’de yapılan tahribat STK’ların tepkisine neden oldu. Ortak bir açıklama yapan STK’lar, gölün avlanma hakkını alan şirketin iş makineleriyle, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne aykırı uygulamalar yaptığını, gölün doğal yapısını değiştirdiğini dile getirdi. “Tarım İl Müdürlüğü ve gölün avlanma hakkını alan şirket, sulak alan lagününde kendi menfaatleri doğrultusunda Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne aykırı keyfi uygulamalar, düzenlemeler ve tahribatlar gerçekleştiremez” diyerek çalışmaların acilen durdurulmasını istedi.
“GÖL DOLDURULARAK YER KAZANILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Yapılan açıklamada gölün bazı kesimlerinde dolgu yapılarak yer kazanılmaya çalışıldığı belirtilerek, “İş makineleriyle yapılan usulsüz çalışmalar, göldeki sucul canlıların ve sazlıklarda üreme ve beslenmelerini gerçekleştiren su kuşlarını olumsuz etkilediği ve sulakalan ekosistemine zarar verildiği görülüyor. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre, sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması zorunludur. Her türlü arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması gözetilir. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yasaktır. Bu yolla arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir denilmektedir. ” denilerek sulak alanların korunması ve takip edilmesinin kanun ve yönetmelikle Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne verildiğinin altı çizildi.