Kirazlı köylüleri tedirgin

Büyükşehir yasası Eko Köy olarak bilinen Kirazlı köylülerini endişelendirdi. Yasa ile Kirazlı köyü mahalle olacak.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
adaninsesi.com

Türkiye’nin ilk Eko Köy pazarının kurulduğu ve Ekolojik tarım ile doğal güzellikleriyle tanınan Kuşadası’na bağlı Kirazlı Köyü sakinleri, Aydın ilinin büyükşehir kapsamına alınmasından tedirgin. Yasanın Köyler açısından ne getirip ne götürdüğünü bilmediklerini söyleyen Kirazlı Köyü Muhtarı Hüseyin Fırat,” Burası sıradan bir köy değildi. Kirazlı bir Eko Köy’dü.  Biz yıllarca uğraşıp bu sistemi kurduk, korunması için olağanüstü mücadele veriyoruz. Belediyeye bağlı mahalle olduğumuzda ne olacağımız belli değil”dedi. En büyük kaygıyı Kuşadası’na bağlandıktan sonra imar ile ilgili konularda yaşayacaklarını söyleyen Köy Muhtarı Hüseyin Fırat; “Tarım arazilerimizde sertifikalı ekolojik tarım yapıyoruz. Köyün doğal yapısını bozacak hiçbir yapılaşma veya girişime izin vermiyoruz. Örneğin köyümüzün doğal güzelliğini görerek buradan ev alıp bahçesine havuz yaptıranlara su vermiyorduk. Çünkü burası Kuşadası’na su sağlayan en önemli havza ve koruma altında. İkincisi ise benim köylüm sulama ve içme için su bulamazken kimsenin havuzuna su veremezdim. Konut yapılması için arazinin yüzde beşinin kullanımına izin veriliyordu. Bu koruma amaçlı tedbirlerimizin hepsi elimizden alınıyor. Buradaki tarım arazileri baskılar sonucu imara açılırsa Kuşadası gibi burası da  bitecek. Milli Parka imar verilmesi için baskı yapıldığını duyuyoruz, orayı koruyan yasa ve kurumlar var. Biz ne olacağız”dedi.

                                   Köylü tedirgin

            Yasanın içeriğiyle ilgili kimsenin Köylüleri bilgilendirmediğini söyleyen Kirazlı köyü muhtarı Fırat, yeni yasanın köylerden ne götürüp ne getireceğini bilmediklerini söyledi. Bir çok belediyenin kendi sınırlarına bile yeterli hizmet veremediğini söyleyen Fırat “Yasanın içeriğini bilmiyoruz. Bildiğimiz bizden çok şey götürecek. Belediyelerin çoğu kendisine bakamıyor. Bir çok belediyenin yolları benim köyümün yolları kadar düzgün değil. Bundan sonra ne olacak. Suyu köylüme 60 kuruştan veriyorduk, şimdi belediye ktarifesi uygulanacak mı? Belediye olduktan sonra önümüze çöp, atık su, emlak vergisi ödenmeye başlanacak mı? Köyde kimseden mezar yeri parası alınmazdı, şimdi prosedür nedir? Kentlerde büyük ve küçükbaş hayvanlar şehir içinde yasak. Köyümüzde ise 2500 küçük ve büyük baş hayvan var. Bunların durumu ne olacak? Bunlar gibi onlarca tedirgin edici konu var, hiç birinin sonucunu ve ne olacağını bilmiyoruz” dedi.

            Köyde bir çok konunun imece usülü çözüldüğünü, yardımlaşmanın ön planda olduğunu söyleyen Fırat, “Köylerde bir çok sorun veya köy yararına iş imeceyle, yardımlaşmayla çözülürdü. İmeceyle ve emek verilerek yapılan eseri tüm köylüler sahiplenir korurdu. Köylü su parasını geciktirdiğinde gelip süre isterdi, bizde yetkimizi kullanır süre verirdik. Köy ihtiyar heyetinin, köy yararına verdiği kararlar uygulanırdı. Şimdi sorumluluk belediyeye geçtiğinde imece ortadan kalkacak, her şey belediyeden beklenecek. Onlarda kendilerine yetmediğinden köyler büyük zorluklar yaşayacak. Köylünün ortak kullanımındaki meraların kullanımında sorunlar yaşanmıyordu, Dağda Çam fıstıklarımız vardı geliri ortaktı, şimdi dış müdahaleler başlayacak” diyerek yasaya bu tür korunması gereken köyler için madde eklenmesi gerektiğini söyledi.