Ege Denizi'nde kaybolan çocuklarını istediler

Ege Denizi'nde 21 Ekim 'de sığınmacıları taşıyan teknenin batması sonucu, denizin dibinde ki teknenin içinde kalan çocuklarına ait cesetlerin çıkarılması için yardım istediler.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
adaninsesi.com

Kuşadası'nda, deniz ortasında bir başına can yeleğinin içinde bulunan mucize bebek Muhammed Hasan'ın kurtulduğu ancak 13 kişinin halen kayıp olduğu tekne faciasıyla ilgili biri tutuklu iki sanığın 3 ila 8 yıl arası hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün yapıldı.

Kuşadası Körfezi Ahmetbeyli-Seferihisar'ın yaklaşık yedi mil açığında 21 Ekim çarşamba günü avlanmaya çıkan 'Evran 1' adlı teknedeki balıkçılar, su üzerinde turuncu bir nesne gördü. Bölgeye yönelen balıkçılar, su üzerinde can yelekleriyle bir grup mülteciyi gördü. Ardından umut yolcusu olduğu anlaşılan 15 kişiyi, tekneye aldı. Teknedekiler, bir başka bir balıkçı teknesine teslim edildi. Bölgede başka kaçakların da olup olmadığı için araştırma yapan balıkçılar, saatler sonra grubun bulunduğu yerden 1.5 mil mesafede, su üzerinde bir can yeleğini gördü. Önce boş sanılan ardından içinde kas katı kesilmiş bir bebeği gören balıkçılar, öldüğü sanılan çocuğun ses çıkarması üzerine sevince boğuldu. Sudan çıkartılan bebek, hastaneye yetiştirildi. Mucize bebek, tedavisinin ardından ailesine teslim edildi. Facianın üzerinden geçen zamana rağmen biri hamile 11'i çocuk 13 kişinin bedenine hala ulaşılamadı.

SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA

Polis tarafından olayın organizatörü olduğu iddiasıyla gözaltına alınan iki kişiden Ömer. A. (29) tutuklandı, amcası Zeki A. (52) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. İki sanık bugün ilk kez Kuışadası 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya iki sanık da katılırken; faciadan kurtulan Suriyeli umut yolcularından bazıları ve Suriyeli sığınmacıların avukatlığını gönüllü üstlenen Mehmet Nur Terzi mahkemede hazır bulundu.

KAYIPLARININ BEDENLERİNİ İSTEDİLER

Geçen zamana rağmen ne ölüleri ne de dirileri bulunabilen 13 kişinin yakını Muhammed Mağsum Cemil, Azad Cemil ile Muhammed Akli; mahkemeden, çoğunluğu çocuk olan kayıp umut yolcularının bedeninin biran önce denizden çıkarılması talebinde bulundu.

GÖZ GÖRE GÖRE YAŞANDI

Kayıpların tamamının aynı aileden olduğunu, yolculuk için organizatörlerle üç bini peşin toplam 26 bin 800 Euro'ya anlaştıklarını söyleyen Muhammed Mağsum Cemil ise, "Basmane'deki bir otelden sabaha karşı alıp Çeşme'ye götürdüler. Sabah saat 07.00'de tekne geldi. Tekne bize söz verilen, resmi gösterilen tekne değildi. Başka bir tekneyle karşılaştığımız için tekneye binmek istemedik. Tartışmalar sonucunda 29 kişi tekneye doluştuk. Kadın ve çocukları aşağıya kapattılar. 1 saatlik yolculuk boyunca tekne su aldı. Kaptana teknenin batacağını söylememize rağmen bizi geri döndürmedi. 'Geri dönersem organizatörler beni öldürür' dedi. Sonra tekne battı. 4 saat boyunca suda çırpındık. Ailemizin diğer bireyleri, tekneyle battı. Biri dokuz aylık hamile iki kadın ve 11 çocuğumuz 45 gündür denizin dibinde. Lütfen çocuklarımızı çıkarın. Hiç olmazsa bir mezarları olsun" dedi.

Mağdurların avukatı Mehmet Nur Terzi, tekne içindekilerin cesetlerinin çıkarılması halinde davanın seyrinin değişeceğini söyledi. Mahkemeden, Sahil Güvenlik ve ilgili birimler nezdinde girişimde bulunulması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti talebi uygun bularak,Sahil Güvenlik Komutanlığı 'na yazı gönderme kararı aldı. Ö.A.'nın tutuklu yargılanmasının devamına, duruşmanın da 23 Aralık 2015'e ertelenmesine karar verildi.

DEVLETTEN YARDIM İSTEDİLER

Mahkeme sonrası adliye önünde konuşan mağdurlar, yakınlarının bedenlerinin teknenin ambar bölümünde bulunduğunu olayın üstünden geçen zamana rağmen çıkarılmadığını söyledi. Biran önce biri hamile 11 çocuk toplam 13 umut yolcusunun bedenlerinin denizden çıkarılmasını istedi.

Eşi ve üç çocuğunu kaybettiği söyleyen Azad Cemil, ailesinin fotoğraflarını göstererek, devletten yardım istedi. Cemil, "Devletten istediğimiz tek şey 45 gündür su içinde olan çocuklarımızın çıkarılması. Herkes bize sıcak yaklaşıyor, herkes bizi anladığını söylüyor ama kimse bir girişimde bulunmuyor. Bize yardımcı olunsun, yardım eli uzatılsın. Eğer kimse bize sahip çıkmazsa iki seçenek kalıyor. Kobani 'ye gidip kendimizi öldürtmek  ya da gidip denizde intihar etmek" dedi.

CESETLER BULUNURSA SUÇUN NİTELİĞİ DEĞİŞECEK

Mağdurların Avukatı Terzi, "Mahkemede ulaşılamayan 13 cesede de ulaşılması için talepte bulunduk. Sahil Güvenlik Komutanlığı 'na yazı gönderilmesi, yerlerinin belirlenmesi, derinliğin tespiti ve cesetlere ulaşılmasını talep ettik. Mahkeme talebi kabul etti. Bu yönde bir karar verdi. Kayıp 13 insan var. 29 kişiden 16'sı kurtuldu, su yüzüne çıktı. Ancak 13'ü hala ambarda kapalı. Hiçbirinin cesedi dışarı vurmadı. Bu da cesetlerin hala teknede olduğunu gösteriyor. Cesetlere ulaşılması halinde suçun niteliği değişecek. Öldürme suçundan dava görülecek. Şu anda sadece göçmen kaçakçılığından yargılanan sanığın dosyası Ağır Ceza Mahkemesi'ne gidecek" dedi. Terzi, eğer davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınması halinde sanıkların en az 24 yıldan başlayarak hapis cezasıyla yargılanacağını söyledi.