Bulgaristan Eğitim Bakanlığı tamamen gönüllülük sistemi ve katkılarla engellilere ücretsiz eğitim veren Kuşadası Engelliler Köyünü incelemek üzere bir heyet gönderdi.
Kuşadası’ndaki Engellilere eğitim verme, sosyal dayanışmayı sağlama, el becerilerini geliştirme, birlikte yaşamayı öğretme amacıyla 1995 Yılında kurulan dernekle, bu günkü Engelliler köyüne dönüşen yapı uluslar arası kuruluşların ilgisini çekmeye başladı. Bulgaristan Eğitim Bakanlığı tamamen gönüllülük sistemi ve katkılarla engellilere ücretsiz eğitim veren Kuşadası Engelliler Köyünü incelemek üzere bir heyet gönderdi. Tümü Bulgaristan’da ki çeşitli kentlerin Sosyal Hizmetler müdürlerinden oluşan heyet, Engelliler Köyünde inceleme yaptı. Engelliler Köyünü tamamen gönüllülük esaslarına göre yöneten Engelliler Derneği Başkanı Canan Güler’den bilgi alan heyet üyeleri, köyün devlet olanakları olmadan hizmet vermesine şaştı. Çeşitli ülkelerden Kuşadası’na yerleşenlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 gönüllü öğretmen, 20 gönüllü annenin çalışmalarına, binanın fiziki yapısına hayran kalan heyet üyeleri bol bol fotoğraf çekti, not tuttu.
Bulgaristan Eğitim Bakanlığı Sosyal Hizmetler sorumlusu Kapka Dragiyska, ününü duydukları Kuşadası Engelli Köyünü incelemeye geldiklerini söyledi. Dragiyska, “Heyetteki arkadaşlarımın tümü Bulgaristan’ın çeşitli kentlerindeki Sosyal Hizmetler üst düzey sorumluları. Kuşadası Engelliler köyündeki sistemi incelemeye, başarının anahtarını öğrenmeye geldik. Bulgaristan’da 20 yaşına kadar ücretli günlük bakım veren merkezler var. Ancak buradaki gibi tamamen gönüllülük esaslarına göre çalışan hiçbir yer yok”dedi.
Dernekten, mütevazi bir köye uzanan 17 yıllık serüvenin tamamında gönüllülerin ve hayırseverlerin katkısı olduğunu söyleyen Dernek başkanı Canan Güler, engelliler için bir hayali gerçekleştirdiklerini söyledi. Güler; “Buraya gelen, çalışmalarımızı öğrenen herkes aynı soruyu soruyor, ‘bu kadar insan gönüllü olarak nasıl bir araya geldi’ diye. Gerek derneğimiz, gerekse köyümüzde ticari, statü ve ekonomik hiçbir çıkar söz konusu değil. Maaş alan hiç kimse yok. Bir çok bilim insanı bilgi ve birikimlerini sıksıkla bizimle paylaşıyor. Gönüllü öğretmenler,ev hanımları,gençler, engelliler konusunda eğitim alıp ülkelerinde çalışmış, ilçemizde yaşayan yabancı eğitmenler, her meslek grubundan “İnsan, insandır!” diyen bir gönüllü ordusuyla derneğimize gelen engellilerimize mutlu olmayı öğretiyoruz. Bizim bu çabamızı gören hayırseverlerin katkısıyla köyümüzü ayakta tutuyoruz” dedi.
Yoğunluğu zihinsel engellilerden oluşan çocukların hepsinin engeline göre eğitim aldığını söyleyen Canan Güler “Annelerin babaların biz ölünce bu çocuklar ne olacak sorusu çok fazla sorulunca bir yanıt arandı. Engellilerin özgürce yaşayıp üretebilecekleri, biz de varız diyip haykırabilecekleri bir köy oluşturulmasına karar verildi. Günlerce araştırılıp oluşturulan düşünceler uygulanma aşamasındayken engelli çocuklarımızdan birinin babası olan Erdoğan Öven köyümüzün arazisini bağışladı. Yine bağışlarla köyümüzün ana binası, eğitim, salonu ve yemekhanesini yaptık. Burada eğitim görüp öz bakım becerilerini almayan öğrenci kalmadı. Okur-yazar olanlar, ressam gibi resim yapanlar, beste yapıp şarkı söyleyenler, en becerilerini geliştirenler, sporun yüzme dahil her türünü yapanlar, folklor oynayanlar, konuşma yapan, okunan romanları dinleyip yorumlayan, açık öğretimde üniversite dahil her kademesini bitiren çocuklar oldular. Köyümüzde engelli çocuklarımızla tarım yapılıyor. Galoş dikimi yapılıyor.Pasta börek yapıp hep birlikte yemenin mutluluğunu yaşıyorlar. Takı üreterek kermeslerde stant açıyorlar. Günlük yaşamla ilgili her türlü işi yaşayarak, öğrenerek yapıyorlar. Bu onur verici tablo; yalnızca gönüllüler, her kategoriden, her branştan öğretmen ile sağlandı. Bulgaristan’dan gelen misafirlerimiz bizleri, çocuklarımızı yerinde görüp inceleyince hayranlıklarını gizleyemedi”dedi.