Dünya Kadınlar günü nedeniyle Bülent Ecevit Parkında bir araya gelen Kuşadası Kadın Platformu üyesi kadınlar, taşıdıkları pankartlarla taleplerini dile getirdi. Platform adına bir konuşma yapan Işık Arcan, 8 Mart’ın anlam ve önemini dile getirdi. Arcan yaşanan pandemi sürecinin en büyük kaybedeni yine kadınlar olduğunu dile getirerek, “Ucuz ve güvencesiz yedek iş gücü olarak değerlendirilen kadın emeği ancak iş ve aile yaşamı uyumlaştırma anlayışıyla istihdamda kendine yer bulabiliyor. Kamusal alandan dışlanmanın, istihdam alanından ayrılmak zorunda bırakılmanın nedenlerinin en başında kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi, ve bakım sorumluluğunun kadınlara yüklenmesi geliyor” dedi.
DİLE GETİRİLEN TALEPLER ŞÖYLE
Arcan, bu 8 Mart’ta da kadınların itirazlarını ve haklı taleplerini dile getirdiğini belirterek, Kuşadası Kadın Platformu olarak belirlenen talepleri şöyle sıraladı;
-Eşit işe eşit ücret sağlanmalı,
-Doğum izinleri arttırılmalı,
-İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı,
-Güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları sağlanmalı,
-Kadınlara ve LGBTİQ+’lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılmalı,
-Kamu kurumlarının bütçeleri toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle hazırlanmalı,
-Eğitim ve sağlık alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmeli, çocuk evlilikleri yasaklanmalı,
-Kadına yönelik şiddet davalarında uygulanan ‘haksız tahrik indirimleri’ kaldırılmalı, 5237 sayılı TCK’nın 29. Maddesi uygulanmamalı,
-Emniyette ve Cezaevlerinde insan haklarına aykırı çıplak arama bir an önce sona ermeli,
-Kadınlara yönelik her tür düzenleme kadınların ve kadın örgütlerinin görüşleri alınarak yapılmalı, kadın örgütlerinin çalışmalarına destek verilmeli,
-Toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı etkili politikalar hızla hayata geçirilmeli,
-Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de toplam 3482 kapasiteli 145 Kadın Sığınma Evi bulunuyor. Şiddet gören kadınların gidebileceği Sığınma Evleri oldukça az sayıda. Yasalar uygulanarak, Sığınma Evi sayısı arttırılmalı,
-Kadınları şiddetten koruyan 6284 sayılı kanun uygulanmalı,
-İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gerekleri yerine getirilmeli,
-8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı,
-Tüm bu taleplerin uygulanması için bir Kadın Bakanlığı Kurulmalıdır.
KADIN DAYANIŞMASINI BÜYÜTMEYE KARARLIYIZ
İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasını isteyen Arcan, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili şunları söyledi; “Biz kadınlar, ev içinde, çalışma alanlarında emeği gasp edilen, sağlığa, eğitime, adalete erişimi engellenen, başta yaşam hakkı olmak üzere hayatın her alanında eşitlik, özgürlük isteyen, toprağını, suyunu havasını korumak için mücadele edenlerin, bu çağda hala var olduklarını her düzlemde haykıran LGBTİQ+’ların haklı mücadelelerinin yanındayız.
Biz kadınlar, iş yerlerinde sömürüye karşı mücadele eden işçi kadınlarla, rektörü seçmek isteyen gençlerle, ayrımcılığa karşı mücadele veren LGBTİQ+’larla beraber mücadelemizi büyüteceğiz.
Biz kadınlar, hayatın her alanında, renk, dil, din, siyasi görüş farkı gözetmeksizin tüm kadınlarla birlikte yürümeye, kadın dayanışmasını büyütmeye kararlıyız. “