Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Burak Tonbul:"Turizmde yeni dönem başlıyor"

Corona salgını ile birlikte Türk turizmde yeni ürün, yeni destinasyon, uygulama ve trendler ortaya çıkarılmaya başlandı. SÖZCÜ’ye konuşan Diana’nın yönetim kurulu başkanı Burak Tonbul, “Sağlık olarak bu krizi aşıyoruz, fakat ekonomik olarak bu krizin başındayız. Sektör bu krizi iç pazarda yeniden pozisyonlanarak geçirecek. Lokal pansiyondan, beş yıldızlı otellere kadarı yükleri kaldıracak olanlar bu yıl açacaklar, diğerleri kapalı kalacak”dedi.

Haber Giriş Tarihi: 22.05.2020 11:12
Haber Güncellenme Tarihi: 22.05.2020 13:05
Kaynak: Haber Merkezi
adaninsesi.com
Burak Tonbul:"Turizmde yeni dönem başlıyor"

Corona virüsü salgınından en fazla etkilenen turizm sektörü, sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulunun kademeli normalleşme adımlarıyla hareketlenme aşamasına girdi. Kültür Turizm Bakanlığının belirlediği kurallar ve yol haritası ile gecikmeli de olsa sezon hazırlığına başlayan sektörde, binlerce kişilik devasa otellerle birlikte, yeni ürün, yeni destinasyon,  uygulama ve trendler ortaya çıkmaya başladı.

SEKTÖR İÇ PAZARDA YENİDEN ŞEKİLLENECEK

Sektörün her alanında hizmet faaliyetleri bulunan Türkiye’nin en büyük tur operatörü ve turizm grubu Diana Travel yönetim kurulu başkanı Buran Tonbul, Sektörün bu krizi iç pazarda yeniden pozisyonlanarak geçireceğini, lokal pansiyondan, beş yıldızlı otellere kadar, salgın nedeniyle ortaya çıkan yükleri kaldıracak olanların bu yıl açılacağını, diğerlerinin kapalı kalacağını söyledi. Tonbul’un sezon, beklentiler ve gelişmeler ile ilgili olarak sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

**Corona salgını süreci Türk turizminde hangi değişikliklere neden olur? Turizmimizi nasıl bir gelecek bekliyor?

İç pazarda yeniden pozisyon alınacak. Yeni ürünler,yeni trendler çıkacak. İnsanları memleketindeki evinden alıp tatillerinin sonunda yine evlerine bıraktığımız, daha küçük araçlarla ailelere ve küçük gruplara özel, daha premium kültür turları planladığımız, mavi yolculuğu öne çıkardığımız programlar hazırladık. Kaş, Kalkan, Fethiye gibi bölgelerdeki havuzlu özel villaları, ayrıca otellerimizin içindeki özel villaları öne çıkardığımız yeni ve kişiye özel ürünleri satışa sunduk. Olmayan destinasyonları yarattık. Karavan ve kampçılık konuşmaya başladık. Daha niş ürünler üzerinde çalıştık. Ülkemizde keşfedilecek çok yer var ve bu tatil şekilleri kalıcı olacaktır. Ancak, kendisini Belek’te 5 yıldız bir otelde iyi hisseden bir turistin bu alışkanlık ve fikrini çok değiştireceğini düşünmüyorum.

**Sizce sezon başlıyor mu?

Şu an açılacağından emin olduğumuz tek ve en önemli olan pazar var, o da iç pazardır. Hatay’dan Aydın’a 7 Büyük turizm şehrinin seyahatlere açılmasından sonraki ikinci adımın İzmir, Ankara, İstanbul gibi kaynak şehirlerin yavaş yavaş seyahatlere açılması olduğunu, işlerimize ay sonunda geri döneceğimizi düşünüyorum. Ne iç pazara haksızlık edelim, ne de iç pazara kurtarıcı gibi bir sorumluluk yükleyelim. Ekonomi kendi dengelerini bulacaktır. Normal zamanlarda iç pazar toplam cironun 6-7'de biri dersem yanlış olmazdı. ‘Otellerimizi açalım ve iç pazarla doldururuz demek çok yanlış olur. Gelişimi ve süreci içinde otellerin açılacağını, ardından dış kaynak pazarların da yavaş yavaş açılacağını düşünüyorum.

**İç turizm, corona virüsünün verdiği zararı kapatır mı?

İç pazara sorumluluk yüklüyoruz,Türkiye turizminin çarklarının dönmesi için iç pazar hareketlerine ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Ama burada ilave destekler gerekiyor. İç hat uçaklarında KDV yüzde 1’e indirildi, bu desteğinin yılsonuna kadar uzatılması gerekir. Ayrıca bu KDV indiriminin karayolu taşımacılığı için de uygulanması gerekiyor ki bilet fiyatları düşsün, insanları tatil yapmaya teşvik etsin. İtalya, iç pazar hareketlerini hızla başlatmak için ülke içinde seyahat edecek olan vatandaşlarına 500 euro’luk teşvik veriyor. Buna benzer bir çalışmanın yapılması, gelirlerinde ve işlerinde büyük azalmalar olmuş, evlerinde bunalmış olan halkımıza büyük bir moral ve motivasyon sağlayacaktır. Bu kadar iç daralmasından sonra herkesin bir tatili hak ettiğini düşünüyorum. ”

**Sertifikasyonun sektöre olumlu veya olumsuz etkileri nasıl olur?

Sektörün her kesimi için belirlenen sertifikasyon önlemlerini, geçici olarak görmemiz gerekir. Kalıcı olarak görürsek, çok ciddi sıkıntıları olabilir. Tekrar başlayabilmek adına bunun çok önemli kaldıraç ve güven bildirgesi olmalı. Sertifikasyonun maliyeti çok ciddi olacak. Lokal pansiyondan, beş yıldızlı otellere kadarı yükleri kaldıracak olanlar bu yıl açacaklar, diğerleri kapalı kalacaktır. Bu yıl için olması gereken bir şey.

**Sertifikasyonun olumsuz etkileri olur mu?

Sertifikasyon çerçevesinde aşırı kimyasal kullanmanın çevreye zararları olacak. Çok uzun zamandır sürdürülebilir turizmden söz ediyoruz. Yeşil yıldız ,temiz otelcilik doğaya saygı başlıklarıyla turizm yapıyoruz. Hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın kimyasal kimyasaldır. Toprağa gider, suya karışır. Bu kadar kimyasalla temizliğin işimize aykırı olduğuna inanıyorum. Uzun süreli uygulanmaması gerektiğini düşünüyorum.

**Turizmci sorumluluğunu yerine getirdiğinde sorunlar biter mi?

Böyle bir ortamda bütün sorumlulukları tur operatörleri, otelciler, acenteler, uçak firmaları yerine getiriyorsa, bundan sonraki sorumluluğun müşteride olması gerekir. Otelcilerin kabusunun neler olduğunu, bir markaya nelerin zarar vereceğini hepimiz biliyoruz. Çalışanımıza, otele, markaya, ticaretimize zarar vermeyecek önlemler almalıyız. Operasyonların başlaması sorunları beraberinde getirmemeli. Bu çok daha ciddi sonuçları olan bir süreç. İçinde korunma mekanizması oluşturulmazsa Avrupa operasyonları başlamaz.

**Türkiye’nin Avrupa pazarında ki durumu nedir?

Otellerimizde kesinlikle çok yüksek standartlar uygulanıyor, yüksek hassasiyetler yürütüyoruz. Türkiye’de ki hasta sayısı, durumları ortada, Avrupa ülkelerindeki tablo da belli. Mükemmel durumdayız ve bunu da hızla sonuca götürüyoruz. Ben Avrupa’da yaşayan biri olsaydım seyahat için tercih sıralamamda Türkiye en az birinci, ikinci sırada yer alırdı. Ülkelerin politik kararları AB için ön plana çıkmazsa Türkiye’nin 2020 yılında tercih edilecek destinasyon olacağını düşünüyorum.

**Bu süreçte her şey dahil sistemi tartışmaya açıldı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her şey dahil üzerindeki tartışmaları çok popülist ve gereksiz buluyorum. Bu sistemi rahat bırakmak gerekiyor. Türkiye bu noktaya geldiyse bu sistemi çok iyi yaptığı için geldi. Bu sistem ile kavga etmeyelim. Bu sistemin ekonomik bir ömrü var ve sırası gelince yok olup gidecektir. Bugün şartları bahane göstererek çok iyi işleyen bir sistemi sabote etmeye hiç gerek yok. Eğer her şey dahil satın alınamaz veya karşılık bulamaz hale gelirse o gün oteller ekonomik olarak daha farklı uygulamalara yelken açacaktır. Bu günkü tercih ve sistem bu.

**Yavay yavaş normalleşme başlıyor, rezervasyonlar nasıl, ilgi var mı?

Rezervasyonlar geliyor ve aktif olmaya devam edelim. Bu sene Temmuz, Ağustos ve Eylül Ekim, ayları için her gün rezervasyon gelmeye devam ediyor. Otellerini açmaya karar veren arkadaşlarımıza önerim, Kasım ayını da sezona dahil edelim, bu şekilde başından kaybettiğimiz dönemi yaz sonuna bir ayda olsun ekleyerek telafi etmeye hazırlanalım. Hem iç hem de bazı dış pazarlardan insanlar tatil yapmaya geleceklerdir. Biz Touristica’da iç pazarda her gün rezervasyon alıyoruz. Daha güzel bir şey söyleyeyim. Başta İngiltere olmak üzere 2021 satışlarını açtık ve çok güzel satışlar gelmeye başladı. Bu haberi de bu günlerde yüzümüzü güldüren bir gelişme olarak sizlerle paylaşmak istedim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.